11 Ocak 2022 Salı

Hayata Dair Konuşmalar 1 ve Eski Yaşa Sela, Yeni Yaşa Selam

 Durduğum, düşündüğüm, bolca düşündüğüm, hiç yazmadığım, kendimden koparak üretmediğim çokça sene geçti. Yaşadığımız çıkmazlar, sorumluluklar, büyümenin verdiği sancılar, hissizleşmenin getirdiği aşırı planlama istekleri, kelimelere olan düşkünlüğümün sona ermesi vb. bir çok neden, içsel dünyamda benliğimi kaybetmiş  hissetmeme neden oldu. Günler günlere savaş açtı, derken savaş meydanına aylar geldi, en sonunda iş titanların savaşına döndü; yıllar yılları kovaladı. Ait olmadığımız şehirlerde, ait olmadığımız durumlarda, ait olamayacağımız kadar saçma işlerde, hayatı kazanma yalanının içine düştük. Düştük de, hikayeler biterken, hayaller kurulmazken, materyalin içine bu kadar düşmüşken, görsel dünyanın, sözde sosyalleşmiş paranoyalarının içinde bu kadar kaybolmuşken, gerçekte 'Yaşamak' denen kavramı ne kadar kaçırdığımızı görmeye başladık. 


Ödemek için can attığımız faturalar, klimalarımızın karşısında elimizde en son çıkmış görsel ve işitsel pranga modelleri, ki bu zatların kendisine erişmek için gösterdiğimiz çaba tüm varoluşsal problemlerimizin kaynağı belki de, hassasiyet gösterdiğimiz maddi çıkarlarımız, araba hayallerimiz, ev hayallerimiz; ki bu hayaller, her ne olursa olsun, standart insanlardan çok daha farklı olsa dahi sonuç değişmiyor, tüm bu saydıklarım ruhlarımızı kemirirken, biz ne yaptık? Bu tuzağa belki farkında olarak, belki farkında olmadan düştük, düştük, düştük. 


Yaklaşık 23 saat sonra 33 yaşıma gireceğim. Tüm dinlerde 33 yaş, cennetteki yaştır. 33 yaş insanın en mutlu, en akıllı, en ruhani, en güzel yaşı olarak tasvir edilir tüm yazıtlarda. Cennetteki yaşıma girmek üzereyim. Cennet bana gelmek üzere belki de. Unutmuştum hayal kurmayı, unutmuştum söylemeyi, çalmayı, yazmayı, fotoğraf çekmeyi, dinlemeyi... Gördüğüm, duyduğum, hissettiğim, dokunduğum her şeyi deneyimlemeyi bırakmıştım. Üretmek, üretmenin tüm hazların üstünde hissettirdiği halime dönmeyi o kadar arzuluyorum ki! Artık hayalsiz kaldığım zamanların yettiğine kayıl getirdim. 


33 yaşımın içerisinde bana cenneti bu dünyada yaşatacak  hazları arayacağım. Yazacağım, şarkılar söyleyeceğim, yeni yeni müzikler yapacağım, insanların sahip olmaktan keyif alacağı 'şeyler' üreteceğim. Hatta belki benimle birlikte hayaller kurmanıza dahi yol açabilirim. Ne bileyim işte, bu dünyada olmanın, nefes alıyor olmanın, cennetteki yaşımın, sevdiğim bir hayatımın olmasının tadını çıkaracağım velhasıl. 


Bu yaşımın benim hayat yolcuğumda bana başka tecrübeler katacağına eminim. Bunlar olurken, bu hazları, üzüntüleri, yaşantıları, ezcümle tecrübeleri yaşarken hiç tanımadığım, hayatına belki biraz dokunacağım, belki de hayatıma biraz dokunacak insanlara da anlatmak istedim tekrar. O yüzden bu bloga geri döndüm. Hiç bir zaman tutarlı bir üretici olmadım, bu benim tercihimdi, düzenli bir aralıkta yazmanın, çizmenin, üretmenin hisleri robotlaştırdığını düşündüm hep. Bundan sonrası nasıl olur bilmiyorum, belki de olgunlaşmak için çaba gösteren dimağımın bu konuda da bir gelişme göstermesini sağlayabilirim. 


Hayat! 33 yaş! Seni seviyorum, sana geliyorum!